en sevdiği beatles şarkısı, while my guitar dı.
hep kısa olduğunu söylerdi. boyu 1,87 olmasına rağmen.
hiç geleceğe yönelik olmadı.
öldüğümü düşünse daha iyi bence.
herkes döner diyor.
ama dönmeyecek.
bir yığın gereksiz ayrıntı, minik minik anılar uçuşuyor.
sürekli.
durmadan.
rahatsız edip, gözlerimi dolduruyorlar.
kare kare geçiyor.
elini ilk tutuşum.
lönk diye güvenişim.
bi şeyler hissedişim.
'biz' oluşumuz.
taa en başta nasıl saçma sapan eğlenerek geziyorsak şimdi de saçma sapan uzaklaşıyoruz.
piyano.
öyle çok istedim ki bana da çalsın.
ama çalmadı.
bırakmış.
anlattı o bana..
hepsini.
her kelimesi aklımda.
iyice şizoyum.
kazağını giyip üzerime eve de 10 tane kedi alıcam.
en sonunda o olucak.
20 Mayıs 2012 Pazar
9 Mayıs 2012 Çarşamba
canım
hayatım yine bok lan.
yine gitti
yine terkedildim.
mal gibi kalakaldım.
ne güzel başlamıştı her şey.
çok mucizevi gelmişti bana mailimi verdikten bi gün sonra sitenin kapanmış olması
hemen elini tutmuştum
çünkü güvenmiştim
değişik bi şey vardı onda..
hala çözemediğim.sonra noldu bilmiyorum
yaptığım milyon tane hata..üstelemelerim,ısrarlarım.
siktiri çekti işte.
yine oturup üzülüyorum.
onu gördüm cumartesi.
buluştuk.
ağladım ama öyle çok özlemiştim ki üzüntümü bastırıyordu.
anlamadı.
neler hissettiğimi.
hep söylediklerimin doğru olduğunu düşünmedim aslında.
ben sadece aşık olduğum için mantığımı kullanamadım.
kar yağıyordu,yürüyorduk koştura koştura. kar çok güzel yağıyo her taraf çok hoş dedim dudaklarımdan öpüp sen daha güzelsin dedi bana.
belki bana söylediği en güzel şeydi.
belki bana söylenen en güzel şey.
arayıp duruyorum hala.
ne bekliyorum bilmiyorum
aa madem aradın sana geri döneyim ben de' demeyecek elbet.
ama en azından sesini duyuyorum.
uzak,soğuk, beni istemeyen sesini.
ne olursa olsun onu çok seviyorum.
bunu nasıl aşıcam ben hiç bilmiyorum.
arabası vardı.oyuncak.kırmadım ama kırdın diye kızmıştı.aldığım yenisini de bana verdi.düşündüğünden mi bilmiyorum
beğenmedi işte.
şimdi şizofren kadınlar gibi siyah bir kazak,bir mariachi kapağı,konserden kalan boş bir sakız kutusu,ilk haftamızda yiyecek bi şeylerle beraber aldığı sakızlardan düşüp poşetin dibinde kalan bir falım,son buluştuğumuzda içinde susam olması gereken ama uçup gidince tek başına kalan bir peçete ve ehliyet harcıyla ilgili şeyler yazan bir kağıt kaldı.bi de taaa yılbaşında verdiği cd ler. el yazısı var üzerinde.baktıkça canım yanıyor.
şarkıları dinledikçe..
bana demişti ki çok erken olduğunu anlıyorum ama bildiğim tek bi şey var o da her sabah senin mesajını görmek istediğim..
oysa bucak bucak kaçıyor şimdi.
çok canım yanıyor.
canımın içisin demişti.
yaşadığımız aşk' sanmıştım.
çok üzgünüm.
1 Mayıs 2012 Salı
ağlasam ne olur ?
severken kaybetmek ne kadar korkunç bi'şey. ben kaybetmem seni sanmıştım. yanılmışım. her şey inanılmaz korkunç. ağlayıp kendimi parçalayamıyorum bile. parçalasam ne olur? dokunur mu sana? üzülür müsün içten içe der misin; keşke.. diye. bilmiyorum. bilemiyorum. tek yaptığım şey umutlanmak, tek yaptığım şey sessiz sakin kalıp yanıma gelmeni beklemek. gelir misin? tekrar tutar mısın ki ellerimden. çok korkuyorum.seni kaybetmekten..belki de kaybettim. inanmak istemiyorum beni bırakıp gittiğine. her şey öyle güzeldi ki aslında. söylensem de öyleydi. gitme.. beni bırakma..
http://fizy.com/#s/13814j
http://fizy.com/#s/13814j
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)