7 Ağustos 2012 Salı

got a secret can you keeped ?

yavaşça sokuldu ve..


'Mutsuz oluyorsun.Güveneceğin kişiyi gerçekten iyi seç.Herkese güvenme.Sadece bekle.Birini bulursan bile bekle.Emin ol.Yoksa yine üzülen Ayça olur.kimsenin sikinde olmazsın.sen üzülür ağlarsın.yine kimsenin sikinde olmazsın Ayça.bunu sakın unutma. '

dedi..her zaman olduğu gibi..herkesin söylediği gibi. hep yaşadım aynı şeyleri..
hep unuttum..
hep.
hep sikinde olmayan taraf oldum hıammına. biri de gelip siklememeyi öğretse ya bana..
yalnız kalmamayı başarsam ya.
kalabalıkta bile işte.mühim olan o.yoksa kimse yalnız değil..
kimse fanusta değil.ama istediğim o kalabalıkta yalnız olmamak.
öylesi güzel.
öylesi makbul.çünkü insanların yüzüne bile bakmadan aklımda milyonlarca farklı şeyle yürüyorum..
sadece yürüyorum.
ve kalabalık..
işte..
sadece .. kalabalık

get the fuck out!

ağlamak insanın zehrini akıtır bazen.
bazen de zehir gibi yanağını deler.
yanağını deler içine geçer.
boğazına oturur ya hani böyle.
tuhaf bi his işte olm.
yanar gibi.tıkanır gibi.
göz yaşı eğer soluk boruna kaçarsa orayı deler geçer.
nefes alamazsın.aldığın nefes yetmez.
daha ötesini de istemezsin zaten.öyle bir an gelir ki başka bir nefes istemezsin.
bu son olsun dersin.
daha almayayım zaten nefes.sonuncusu çok canımı yaktı.bir daha istemiyorum ki..
keşke öyle olsa ya.
her şey daha kolay olurdu.öl dedin mi ölsen. her şey..
her şey...



Hey love, stay the fuck out of my home
I've told you a thousand times


22 Temmuz 2012 Pazar

can you feel me ?

hayatlarına girdiğim erkekler hep beni farklı buldular başta.. istisnasız benden hoşlanan her erkek ' ne kadar farklısın ' dedi.. onlardan etkilendim.. aşık oldum.. sonra..sonra beni istemediler.. aşık olmak beni sıradanlaştırdı mı? sıradanlaşıp, farklılığımı yitirdim diye mi istemediler beni ?

15 Haziran 2012 Cuma

şey ya..şey lan.amnskym unuttum.

aklıma günde zibilyon tane şey geliyor buraya yazabileceğim.
ama unutuyorum sonra.
belki değişik olur cidden belki hoşuna gider okuyanın.
burayı o dengesiz ruh halimden ve acı çekişimi yansıtışımdan kurtarır.
ama unutuyorum yok.
hafızam zayıflıyor gittikçe kıçım büyürken.

14 Haziran 2012 Perşembe

haruki murakami demiş;

Dünyada gözyaşı dökülemeyecek üzüntüler vardır işte.. bunu kimseye anlatamayacağınız gibi, anlatsanız bile hiç kimsenin anlamayacağı türden şeylerdir. O üzüntü şekli hiç değişmeden, rüzgarsız bir gecede yağan kar gibi sessizce yüreğinizde birikir durur..

4 Haziran 2012 Pazartesi

bazı insanlar seni çok iyi anlıyor..
hem de çok iyi..
ama hep uzaktalar..

şimdi değişiklik zamanı

ben o'nu lağım kapağı ya da tamamlanmamış ya da hafif ayrık beton bir kapak gördüğümde de hatırlıyorum..
beni kenara çekmişti aniden sanki düşüp kaybolucam en derinde.kızmıştı bi de.
sonra yolda hep soluma geçti.
sağına aldı beni.
arabalardan koruyor aklınca.
şimdi ben kapaklara basıyorum, yol kenarından yürüyorum.
keşke bi' şeyler değişse hayatımda

20 Mayıs 2012 Pazar

ezberim..

en sevdiği beatles şarkısı, while my guitar dı.
hep kısa olduğunu söylerdi. boyu 1,87 olmasına rağmen.
hiç geleceğe yönelik olmadı.
öldüğümü düşünse daha iyi bence.
herkes döner diyor.
ama dönmeyecek.
bir yığın gereksiz ayrıntı, minik minik anılar uçuşuyor.
sürekli.
durmadan.
rahatsız edip, gözlerimi dolduruyorlar.
kare kare geçiyor.
elini ilk tutuşum.
lönk diye güvenişim.
bi şeyler hissedişim.
'biz' oluşumuz.
taa en başta nasıl saçma sapan eğlenerek geziyorsak şimdi de saçma sapan uzaklaşıyoruz.
piyano.
öyle çok istedim ki bana da çalsın.
ama çalmadı.
bırakmış.
anlattı o bana..
hepsini.
her kelimesi aklımda.
iyice şizoyum.
kazağını giyip üzerime eve de 10 tane kedi alıcam.
en sonunda o olucak.

9 Mayıs 2012 Çarşamba

canım


hayatım yine bok lan.
yine gitti
yine terkedildim.
mal gibi kalakaldım.
ne güzel başlamıştı her şey.
çok mucizevi gelmişti bana mailimi verdikten bi gün sonra sitenin kapanmış olması
hemen elini tutmuştum
çünkü güvenmiştim
değişik bi şey vardı onda..
hala çözemediğim.sonra noldu bilmiyorum
yaptığım milyon tane hata..üstelemelerim,ısrarlarım.
siktiri çekti işte.
yine oturup üzülüyorum.
onu gördüm cumartesi.
buluştuk.
ağladım ama öyle çok özlemiştim ki üzüntümü bastırıyordu.
anlamadı.
neler hissettiğimi.
hep söylediklerimin doğru olduğunu düşünmedim aslında.
ben sadece aşık olduğum için mantığımı kullanamadım.
kar yağıyordu,yürüyorduk koştura koştura. kar çok güzel yağıyo her taraf çok hoş dedim dudaklarımdan öpüp sen daha güzelsin dedi bana.
belki bana söylediği en güzel şeydi.
belki bana söylenen en güzel şey.
arayıp duruyorum hala.
ne bekliyorum bilmiyorum
aa madem aradın sana geri döneyim ben de' demeyecek elbet.
ama en azından sesini duyuyorum.
uzak,soğuk, beni istemeyen sesini.
ne olursa olsun onu çok seviyorum.
bunu nasıl aşıcam ben hiç bilmiyorum.
arabası vardı.oyuncak.kırmadım ama kırdın diye kızmıştı.aldığım yenisini de bana verdi.düşündüğünden mi bilmiyorum
beğenmedi işte.
şimdi şizofren kadınlar gibi siyah bir kazak,bir mariachi kapağı,konserden kalan boş bir sakız kutusu,ilk haftamızda yiyecek bi şeylerle beraber aldığı sakızlardan düşüp poşetin dibinde kalan bir falım,son buluştuğumuzda içinde susam olması gereken ama uçup gidince tek başına kalan bir peçete ve ehliyet harcıyla ilgili şeyler yazan bir kağıt kaldı.bi de taaa yılbaşında verdiği cd ler. el yazısı var üzerinde.baktıkça canım yanıyor.
şarkıları dinledikçe..
bana demişti ki çok erken olduğunu anlıyorum ama bildiğim tek bi şey var o da her sabah senin mesajını görmek istediğim..
oysa bucak bucak kaçıyor şimdi.
çok canım yanıyor.
canımın içisin demişti.
yaşadığımız aşk' sanmıştım.
çok üzgünüm.

1 Mayıs 2012 Salı

ağlasam ne olur ?

severken kaybetmek ne kadar korkunç bi'şey. ben kaybetmem seni sanmıştım. yanılmışım. her şey inanılmaz korkunç. ağlayıp kendimi parçalayamıyorum bile. parçalasam ne olur? dokunur mu sana? üzülür müsün içten içe der misin; keşke.. diye. bilmiyorum. bilemiyorum. tek yaptığım şey umutlanmak, tek yaptığım şey sessiz sakin kalıp yanıma gelmeni beklemek. gelir misin? tekrar tutar mısın ki ellerimden. çok korkuyorum.seni kaybetmekten..belki de kaybettim. inanmak istemiyorum beni bırakıp gittiğine. her şey öyle güzeldi ki aslında. söylensem de öyleydi. gitme.. beni bırakma..

http://fizy.com/#s/13814j

24 Ocak 2012 Salı

hayat.. tuhaf ya.cidden bak

hayatım değişti lan.öyle böyle değil..
hoop dipteydim.
intihar dedim.
hastayım dedim.
kötüyüm dedim.
kimse sevmiyor,  kimseyi sevemiyorum dedim.
birden yükseldim.
tek günde..
tek ama tek günde..
bir anda keşfettim..
bir anda gördüm.
ve sanırım bir anda sevdim.
bilmiyorum ne oldu.
bilmiyorum ne olacak.


bilmesem de şunu istiyorum..
hiç bitmesin.
bir sürü şey deneyimledim. hem de şuncacık zamanda. cidden her şey güzel. sevdiğimi biliyorum. sevdiğini hissediyorum.. bilmem ki. güzel.. içim ışıl ışıl kıpır kıpır. renklendi böööyle her taraf. ehehehe.. bi daha diyim mi ?
cidden bak..

27 Ekim 2011 Perşembe

İ'm singing in the rain

Bi gün tanrının canı çok sıkılmış ve küçük mutlu bulutla uğraşmış. Çok alıngan olan bulut önce kırılmış sonra gözleri dolmuş..yavaşça göz yaşları çiselemeye başlamış..öyle yani.. o kadarmış.


----son----

12 Ekim 2011 Çarşamba

yaratıcılık

işte bu ! çok güzel yaee. ayakkabıdan çok sanat eseri gibi duruyor.oturup izlersin yani  o derece





1 Ekim 2011 Cumartesi

bloğumun rengi

pantone'ye göre şuymuş efenim ;

aptal

bu fotoğraftaki hatayı pembeyi seven aptal sarışınlar ve pembeyi seven aptal sarışın sevgilileri olanlar anlayamaz..


not: renk kırmızı demeyin. kameranın bokluğu o. yoksa normal pembeydi.

picama



Ben bugün çizgili pijamalarını giymiş bir yol gördüm.... 

4 Eylül 2011 Pazar

kadın meslekleri

Oje süren her kadın, o ojeler kuruyana kadar dünyadaki en profesyonel koro şefidir..

Gurme

Önce acemice dilinin üzerinde çevirdi...tadına baktı yavaşça..ilk başta garipsedi...yabancıydı...sonra hoşuna gitti, değişikti...yabancıdan, değişikliğe uzandı..ilk başta hiç tatmadığı bi'şey olduğunu düşündü..buruk gibiydi sanki tadı..ona daha önce karışan ve onu bozan şeylerden dolayı..sonra burukluktan tatlı ve inatçılığın verdiği ekşi tada ulaştı..yavaşça acımtırak oldu ve tekrardan ekşi..onu bağlayan bi'şeyler vardı dilinin üzerinde..biraz daha döndürdü dilinin üzerinde..düşündü..kelimenin tadını iyice aldığından emin oldu ve sonra haykırdı ; Ayça!

19 Ağustos 2011 Cuma

Mırıldanmayı Kes!

Müzikle benim kadar havaya giren bi'başkası daha var mıdır acaba? Sokakta yürürken şarkının hızıyla zaten fazlasıya hızlı olan yürüyüşümün hızı artıyor ne bileyim kendini klipte hissetmeler falan. Karşında birisi konuşurken müzik çalmasa bile o duruma uygun bir melodinin tıngırdaması.. Gerekse bir soundtrack.. yavaştan giren bir tıntın..sonra konuşan kişinin sesinin kaybolması..öyle yani müzik ruhun gıdasıdır diyorlar da beni şizofren yapmaya başladı sanırım..

Nakarat girene kadar yaptığım işi bitirmeye çalışıyorum ( su içmek olabilir,saçlarımı toplamak olabilir, merdiven çıkmak olabilir) sonra koridorda yürürken kulaklık yokken bile elimi kolumu sağa sola vurarak ritm tutuyorum sonra o hangi şarkıya benzediyse gün boyu onu söylüyorum falan. Yalnız açık açık buraya dökünce korkmaya başladım..dım..dım..dımdımdırıdım..


http://fizy.com/#s/1ynlpr   I'm comiiinng uuuup...dımdımdım

24 Temmuz 2011 Pazar

Wake up alone...


Amy Winehouse..uyurken kulaklarımda çınlayan ses sensin sanırım..hem yavaş,hem uyutan hem huzur veren bir ses…

kimi ‘bu kadar uyuşturucu kullanıp,içki içerse ölmesi beklenen şeydi’ dedi..kimi ‘şöhreti kaldıramadı ondan uyuşturucuya başladı sonu bu’ dedi..kimisi ‘27ler kulübüne katıldı’ dedi..kimi ‘illuminati’ dedi..

Şimdi önüne gelen sıkacak,magazin bundan faydalanacak..yazık oldu hakikaten..yazılacak şarkılar,yapılacak albümler verilecek konserler vardı..Süresiz bir şekilde müzik hayatına ara verdi dense de geri dönecekti..

Keşke ‘They tried to make me go to rehab..I said no, no, no.’ olmasaydı..keşke tedavi olsaydı da aramızdan ayrılmasaydı..şimdi bu kadar genç olan ve hala kulaklarımın pasını silen bi insan nasıl ölmüş oluyor..şimdi herkes oturup Amy’nin şarkılarını dinleyecek..kör ölür badem gözlü olur hesabı..Ben açıkçası ünlü olan kimsenin ölümüne bu kadar üzülmedim..




Artık çok geç..Amy gerçekten ;  ‘i'll go back to black’